Merhaba
arkadaşlar,
Yine
yeni bir iş günü… Bir çoğumuz hala pazarın etkisinden çıkamadık biliyorum buna
bende dahilim J
Ama
yaza az kaldı, tatile gitmeyi hayal edin. Bugün içinizi ısıtacak Ege'nin başka
bir incisi olan Didim’den
bahsedeceğim.
1991
yılında ilçe olan Didim, doğuda Muğla il sınırı ve Akbük Körfezi, batıda ve
güneyde Ege Denizi, kuzeyde Bafa Gölü ve Menderes Nehri ile sınırlanmış bir
yarımada şeklindedir, yüzölçümü 300 km2 civarındadır.
Didim Ege Bölgesi kıyısında, Büyük Menderes Nehrinin
denize döküldüğü yerden başlayarak, güneyde Aydın-Muğla il sınırına (Akbük
Körfezi) kadar uzanan bir kıyı bölgesidir. Bölgenin batısında Didim
Yerleşimleri ile Altınkum, doğusunda ise Akbük körfezi yer almaktadır.
Denizle doğanın, doğa ile tarihin birleştiği Didim,
Aydın’ın turizm alanında iki büyük ilçesinden biridir. Kuzeyi Söke Ovası,
Kuzey Doğusu Bafa Gölü, Güneyi, Batısı ve Doğusu Ege Denizi ile çevrili olan
Didim bir yarımada görünümündedir.
Her yıl artan nüfusuyla birlikte daha çok turistin
ziyaret ettiği bir tatil yeri haline gelmiştir ve her geçen gün daha da
gelişmekle birlikte eşsiz plajlarıyla Ege'nin bir incisidir Didim.
Didim, havadaki nem oranının çok az olması ve
coğrafi yapısı gereği Astım hastalığına iyi gelen dünyadaki iki bölgeden
biridir.90 km sahil şeridine sahiptir. Oldukça sıcak bir iklim kuşağında
olmasına rağmen, düşük nem oranı yazın bunaltıcı sıcaklardan şikayet edenler
için iyi bir seçenek oluşturmaktadır.
Didim, Akdeniz iklim tipine uygunluk gösteren bir
ilçedir. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır.
Didim,
bulunduğu konum nedeniyle tarihte iz bırakan uygarlıklara tanıklık etmiş ve
jeopolitik açıdan önemli bir yerdir. Batı dünyası her ne kadar uygarlıkların
Yunan kaynaklı olduğunu söylese de, Anadolu toprakları dışarıdan gelen tüm
uygarlıkları kendi kültür potasında eriterek, kendine özgü yeni uygarlıklar
yaratmaya devam etmiştir..
İlkçağda, kehanette bulunma ve
olayları önceden görme yetisinin, kökeni Hititlere kadar inen bir Anadolu
Tanrısı olan Zeus ve Leton’un oğlu güneş, ışık, müzik ve kehanet
tanrısı Apollon tarafından insanlara verildiğine inanılırdı.
Anadolu'nun birçok yerinde, bu tanrıya adanmış tapınaklar bulunur ve
buralardaki rahiplerle rahibeler, tanrıya aracılık ederek, kendilerine
danışmaya gelenlere, gelecekten haber verirlerdi.
Efsaneye göre; Tanrı Apollon bir gün,
Didim yöresinde çobanlık yapan Brankhos'a rastladı. Ondan çok hoşlandı ve ona
biliciliğin (kehanetin) sırlarını öğretti. Çoban Brankhos, bugün Apollon
Tapınağı'nın yerinde bulunan defne ormanı ve su kaynağının yanında, Apollon
adına ilk tapınağı kurdu.
Zaman içinde Brankhos soyundan gelenler "Brankhidler" olarak anıldılar ve çok uzun süre Apollon Tapınağı'nın yöneticiliğini yaptılar.
Peki, Didim’de nereleri
gezebilirsiniz?
Altınkum Plajı: Denizi sığ ve berrak olan Altınkum
Plajı, özellikle çocuklu aileler tarafından tercih edilmektedir. Çabuk
derinleşmeyen denizi gelenlere güvenli bir yüzüş imkanı sağlar. İsmini
plajını altın gibi parlayan kumundan alan plaj Türkiye’nin sayılı mavi
bayraklı plajları arasında yerini almaktadır.
Apollon Tapınağı: Unesco Dünya Kültür Mirasları
Listesi’ne girmek için başvurunun yapıldığı Türkiye’nin önemli bir tarihi
yapısı olan Antik Yunan ve Roma Dönemi mirası İyonya eseri Apollon Tapınağı;
Didim’in en önemli turistik yeridir.
Dev sütunları ve insanı şaşırtacak
derecede iyi düşünülmüş kent yapısı ile Apollon Tapınağı dünyanın antik
çağdan kalma en büyük üçüncü tapınağıdır.
Millet Tiyatrosu: Helen –Roma dönemi ürünü görkemli bir
eserdir. Roma imparatoru Marcus Avrelius tarafından yaptırılan 150 metre
uzunluğundaki tiyatro muhteşem bir akustiğe sahiptir. Tiyatro Helenistik
Dönemde 5 bin 300 kişiyi ağırlayacak düzeydeyken bu kapasite Roma 19 bin
kişiye çıkarılmıştır.
Millet Müzesi: Didim’e gelen yerli ve yabancı
turistlerin ziyaret ettiği bir diğer önemi yer alan Millet Müzesi
içerisindeki Millet Antik Kenti kazıları sırasında çıkartılan tarihi
kalıntıların sergilendiği bir yerdir. Mermerden, keramikten, camdan, maden
ürünlerinden yapılan eserlerin, Didyma Antik kalıntılarının, sunakların,
kitabelerin, sütun başlıklarının ve değerli mücevherlerin yer aldığı geniş
bir koleksiyona sahiptir.
Saplı Ada: Didim’in en önemli yerleşim yeri olan
Akbük’ün simgesi sayılan Saplı Ada muhteşem manzarası olan bir yarım adadır.
SİT alanı olarak korunan Saplı Ada; M.Ö.1500’lü yıllarda Ege Denizi’nde
gerçekleşen volkanik patlama sonucu fışkıran lavların ortaya çıkardığı
küllerin birikimi ile oluşmuş bir yerdir. Akbük’ün Saplı Ada’sı koydan 100
metre kadar açıktadır ve buraya suların geçildiği zamanlarda yürüyerek
geçilebilmektedir.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgi
gösterdikleri yarım adada hala oluşumunda kalan kül katmanlarının yer alması
ise diğer ilginç detaydır. Toprağı azıcık eşeleyince ortaya çıkan kül
katmanı, oluşunu kanıtlar şekilde günümüze kadar ulaşmıştır.
Bafa Gölü Tabiat Parkı: Özellikle yeşil severlerin gitmesi
gereken bir yerdir. Eski bir koy olan Bafa Gölü’nün alüvyonlar sebebiyle
kesilen deniz bağlantısının lagünü meydana getirmesiyle günümüz görüntüsünü
alan nehir ve etrafındaki zeytinlikler ile çam ağaçları huzur içerisinde
zamanlar geçirmeniz için harika bir yerdir.
Didim Gece Hayatı
Didim’in özellikle Altınkum Plajı
yakınlarında gecenizi geçirmek için eğlenceli mekanlar bulunmaktadır.
Buradaki beach club, disko ve barlar yaz aylarında oldukça hareketli ve
renklidir.
Altınkum gibi Akbük ’de de akşamınızı
geçirebilirsiniz. Burası daha az bilinir olmakla birlikte geceleri Altınkum
kadar canlı ve hareketlidir.
Ayrıca Didim’de bulunan Aguaparka
giderek, hem çocuğunuz hem de siz eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Aquaparkta; 9 adet yüzme havuzu, 23
adet kaydırak, çocuk havuzu, gerçek kum ve gerçek deniz suyundan deniz
havuzu, voleybol havuzu, trambolin, restaurant, restaurant içinde çocuk
oyuncak grubu, yağmur dansı, köpük dansı ve Türkiye'nin en büyük dalga
havuzunu bulunmaktadır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder